• https://www.facebook.com/bsgmedya@hotmail.com
  • https://www.twitter.com/bsgmedya@hotmail.com
Nihat KARALAR
bsgmedya@hotmail.com
15 YAŞINDA (BERKİN) ÇOCUK OLMAK!
12/03/2016

FOTOĞRAF               

Durakta üç kişi

Adam kadın ve çocuk

Adamın elleri ceplerinde

Kadın çocuğun elini tutmuş

**

Adam hüzünlü

Hüzünlü şarkılar gibi hüzünlü

Kadın güzel   

Güzel anılar gibi güzel

**

Çocuk

Güzel anılar gibi hüzünlü

Hüzünlü şarkılar gibi güzel.

(Cemal SÜREYYA)

***

 

BUGÜN 11 MART 2016..

269 gün komada verdiği yaşam  mücadelesinin ardından yaşamdan kopan  “Gezi Eylemleri”nin en küçük mağduru Berkin Elvan’ın aramızdan ayrılışının ikinci yılı..

Yani Berkin’siz geçen koskoca 730'uncu gün..

***             

Bu ülkede ne olmak zordur?

Bu ülkede bir kadın olmak..

Bir de çocuk olmak…

Hele de 15’inde ekmek almaya giderken, başına ne geleceğinden bihaber bir çocuk …

Yani 16 Haziran 2013’de ekmek almaya giderken, başına gelen gaz fişeği sonucu ölüm ve kalım arasında gidip gelen 269 günlük zor bir yolculuk sonucu hayattan kopan Berkin Elvan olmak daha da zordur.

***

Bugün 11 Mart 2016..

Berkin’siz geçen 730'uncu gün..

Hele de Elvan Ailesi için daha da zor geçen 730'uncu gün..

Dilekolay..

Söylemesi bile zor!

Elvan Ailesi, gözleri gibi korudukları Berkin’lerini ekmek almaya göndermişlerdi.

Nereden bilebilirlerdi; bir gaz fişeğinin Berkinlerini koparıp alacağını..

Bilselerdi hiç gönderirler miydi?

***

Evet bugün 11 Mart 2016..

Berkin’siz geçen koskoca 730'uncu gün..

Sadece geçen 730 gün mü?

Kaybolan vicdanları, körelen duyguları nereye koyacağız!

***

Evet, bundan 730 gün önce bir 11 Mart sabahı..

Sadece 15 yaşında bir çocuk değil, bir ülkenin vicdanı yok oldu..

Oysa farkında olamadığımız ne çok şey var!

Unuttuğumuz, unutmuş gibi yaptığımız, içimize attığımız acılar gibi!

Oysa farkında olmadığımız/olamadığımız, onca şey var ki; kaybedince yokluğunu bile hissedemediğimiz!

Berkin de sadece onlardan biri..

***

Ve bugün yine 11 Mart.!

Bir çocuk öldü…

Bir değil binlerce çocuk öldü, aslında!

Biliyor musunuz?

***

Pazar günü gazetelere göz atarken,bir yazı dikkatimi çekti. 

Şair Haydar Ergülen, Birgün Gazetesi’nin Pazar ekinde Berkin’i anlatıyordu..

“Bir çocuğun ölümü şiirin de ölümüdür ”diyordu Ergülen..

Okurken, sözcükler adeta boğazımda düğümleniyordu..

Okudukça vurdumduymazlığımızı, gaddarlığımızı ve vicdansızlığımızı gördüm..

Farkında bile olamadığımız; vicdansızlığı!

***

Şair Haydar Ergülen de yazısında vicdanlara şöyle sesleniyordu:

 ‘Bir çocuğu öldürmek, aslında bütün çocukları öldürmektir’

‘Bir âlimin ölümü” âlemin ölümüdür.’‘Bir şairin ölümü” güzelliğin ölümüdür.’‘Bir çocuğun ölümü” şiirin ölümüdür.’

***“

Şiiri ölmüş bir dünya ancak küfrün, öfkenin, zalimliğin, kötülüğün, tecavüzün dünyası olabilir.

O dünyada yalanın düzeni hüküm sürer.

Hakikat da duygusu da ortadanyok olur, zaten bunlara da kimsenin ihtiyacı olmaz.Şiirin öldüğü bir dünyada yazılan şiir ancak sözcüklerin yan yana geldiği bir yazıdan ibaret olur.

Ruhu olmaz, içi olmaz, sıcaklığı olmaz, okurken göğe bakılmaz, yanından nehirler akmaz, ağaçlar çiçeğe durmaz, kuşlar o şiiri alkışlamak için kanat çırpmaz, vapurlar denizden değil karadan gidiyormuş gibi olur, kimsenin yüzü sevinçten aydınlanmaz ve kimsenin gözünden yaş da gelmez, çünkü gözyaşlarının da bir tadı olduğunu unutmuştur herkes.

Kahkahanın tadı maviyse, ağlamanın tadı da yeşildir diyelim ve şiir insana, hayvana, tabiata değil yazıya ait olur, o da şiir olmaz.

Çünkü şiir nasıl çocuklukla var olmuşsa, onunla dünyaya gelmişse, çocuğun ölümüyle de ölür. Bir çocuğun ölümüyle şiir de öldü..”

***

Yazının devamında;

“Bir çocuğu öldürmek” kendi çocukluğunu, kendi çocuklarını da öldürmektir.” diye haykırıyordu, dünyaya Şair Haydar Ergülen..

***

Sahi, bir çocuğu öldürmek ne demek?

Hele de 15’inde bir çocuğu!

“Bir çocuğu öldürmek, aslında bütün çocukları öldürmek”

 “Berkin’i öldürmek, aynızamanda; İstanbul’da, Rojava’da, Kobani’de, Diyarbakır’da, Şırnak’ta, Ankara’da, Eskişehir’de, Mısır’da, Suriye’de, Somali’de, Irak’taki çocukları da öldürmek” ti Ozana göre..

***

Evet, 730 gün önce bugün ölen sadece karakaşlarıyla, üzüm gibi gözleriyle gülümseyen sadece Berkin değil, tüm çocuklardı.

Benim, senin,onun;

Bizim, sizin,onların..

Yani hepimizin çocuğuydu, aslında ölen..

ANLIYOR MUSUNUZ?

***

Ne diyordu şair:

“Bir çocuk ölünce, ekmekler soğur, taş olur.

Öldürülen bir çocuk hepsinden uzun yaşar.”

***

Ve bugün 11 Mart 2016..

O  kara kaşlı, üzüm gözlü çocuk..

Berkin hala 15 yaşında!

BİLİYOR MUSUNUZ?

 (801 NOTLARI/11 Mart 2015)



1056 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

DEĞİŞİME DİRENEN(LER) HEP KAYBEDER! - 13/06/2017
Sizce değişim nedir? Değişim denilince, aklınıza bulunduğunuz durumdan farklı bir konuma yönelmek mi , yoksa başka bir deyimle 360 derece değişmek mi gelir.
TÜRKİYE'DE AYDIN OLMAK ve UĞUR MUMCU - 22/01/2017
Türkiye’de aydın olmak, hele de yazar olmak.. Daha doğrusu düşünüyor olmak çok zor ve tehlikelidir.. Hele de son günlerde nasıl zor olduğu daha net görüldü..
‘NESLİ TÜKENMİŞ KELAYNAK KUŞLARI’ GİBİYİZ! - 08/01/2017
Hasbelkader yerel ölçekte yazmaya çalışan bizim gibi yazar taifesi (onca yazarın çizerin bol olduğu bir kentte bizi de yazar takımına dahil ederlerse) olarak, doluya boşa yazarız.
YİNE FACİA..YİNE ACI VE GÖZYAŞI! - 01/12/2016
Hani bizim camiada yazı karalayanlar arasında bir genel anlayış vardır:
‘SÜTTEN ÇIKMIŞ AK KAŞIK’ DEĞİLİZ, HİÇ BİRİMİZ! - 17/11/2016
Sizce, insan kendi kendini aldatabilir mi? Zaman zaman kendi iç dünyamda bir yolculuğa çıkar, adeta kendimi bir savcı titizliğiyle sorgulamaya, yargılamaya çalışır ve kendime hep bu soruyu sorarım.
HAYATIMIZ OLDU TELE-VOLE! - 16/11/2016
Son yıllarda özellikle de özel televizyonların hayatımıza girmesiyle birlikte adeta ‘televole toplumu’ olduğumuz gerçeğini görmezden gelemeyiz.
SAHİ, HAYATIN RENGİ VAR MIDIR? - 15/11/2016
Neyse konuyu iyice dağıtmadan, saadete yani asıl konumuza gelelim. Biliyorum, havaların hayli soğuyacağı ve giderek de çekilmez bir hal alan şu günlerde böyle sıkıcı konular da çekilmez ya!..
36 YILDÖNÜMÜNDE BİR '12 EYLÜL' ANISI... - 12/09/2016
36 YILDÖNÜMÜNDE BİR 12 EYLÜL ANISI... Bugün 12 Eylül.. Binlerce yurdum insanının zindanlara doldurulduğu, onlarca hatta yüzlerce insanımızın işkencelerle öldürüldüğü, henüz 17 yaşında olan Erdal Eren’in yaşı büyütülerek darağacına çekildiği,...
ORTADOĞU'DA KUYUYA TAŞI KİM ATMIŞTI? - 10/07/2016
Son günlerde sınır komşumuz, (hoş, iktidarın dış politikası sonucu ortada komşumuz diyebileceğimiz bir ülkede kalmadı ya) Suriye ve Irak’taki sıcak gelişmeler nedeniyle hızla büyük bir karamsarlık dehlizine doğru sürüklendik/sürükleniyoruz.
 Devamı

İÇİŞLERİ BAKANLIĞI

BİR KİTAP