• https://www.facebook.com/bsgmedya@hotmail.com
  • https://www.twitter.com/bsgmedya@hotmail.com

Hayvanları Koruma Kanunu’nda yapılması düşünülen değişikliklere, Çorum’daki hayvan hakları savunucuları "Katliam yasa tasarısı istemiyoruz" diye tepki gösterdiler


BU TASARI, KATLİAM
MADDELERİ İÇERİYOR!



Hayvanları Koruma Kanunu’nda yapılması düşünülen değişikliklere, Çorum’daki hayvan hakları savunucuları "Katliam yasa tasarısı istemiyoruz" diye tepki gösterdiler

 

1 Temmuz 2017
Bilim, Kültür ve Turizmi Geliştirme Derneği (BİKTUDER) Hayvan Hakları Komisyonu üyeleri ve Çorum’daki hayvan hakları savunucuları Hürriyet Meydanı'nda bir araya gelerek, 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanununda değişiklik yapılması için Orman Su İşleri Bakanlığınca hazırlanan ve özellikle sokak hayvanları için sürgün ve ölüm içerdiği iddia edilen yasa tasarısına tepki gösterdi.

BİKTUDER Hayvan Hakları Komisyonu adına basın açıklamasını Av. Nil Şeyda Şahingöz yaptı. Şahingöz bu tasarının STK’lar, akademisyenler, Veteriner Hekimler ve BARO Hayvan Hakları Komisyonlarının da katılımı ile tekrar görüşülüp, çözüm odaklı olarak ve sokağın gerçeklerine, eko dengeye, vicdani ve insani koşullara uygun olarak yeniden hazırlanması gerektiğini savundu.



'KATLİAM YASASI İSTEMİYORUZ'

Yasa tasarısına yapılan değişiklikleri sıralayan Şahingöz şu ifadelere yer verdi; 

“Mevcut yasada tüm belediyelerin kısırlaştırma ve bakım merkezi kurması hükmü varken, değişiklik tasarısının 8. maddesinde, nüfusu 100 binden az olan 970 ilçe belediyesinde kısırlaştırma merkezi kurulmasına gerek görülmemiştir. Bu durumda, kısırlaştırma merkezi olmayan belediyelerce, kısırlaştırılmadan şehir çevrelerine, çöplüklere ve yaban hayatına atılan sahipsiz hayvanlar, oralarda yazın susuzluktan kışın da korunaksız olarak soğuk ve kara mahkum olarak acı içinde can verecekler. Bunun yanında, yaban hayatında yoğun olan kuduz hastalığının, evcil olan kedi ve köpeklere geçip, hastalığın bir şekilde insan oturumlu olan şehirlere gelmesine sebep olacaktır. Sayıları da kontrol edilemez biçimde artacağı için, hayvanlar zehirlenip vurularak öldürülecek yasa tasarısının bu maddesi ile katliamlara sebep olacaktır.

Bu tasarının uygulamada getireceği bir diğer sakınca, şu anda bile yasal engel olmasına rağmen, birbirlerine gizlice kedi ve köpek atan belediyeler, tasarının verdiği imkan ile ilçe dışına ve başka şehirlere hayvanları atmayı daha da hızlandıracaklardır.



'BELEDİYELER ZEHİRLEME VE
KATLİAMLARA BAŞLAYACAK'

Tasarının 3. Maddesinde, "bakım evlerindeki sahiplendirilemeyen hayvanlar, okul, hastane, ibadethane, çocuk oyun alanı gibi toplumun yoğun olarak kullandığı yerler hariç alındığı ortama bırakılır" hükmü ile, hayvanlar dar gelirli ve fakir insanların oturduğu kenar mahallelere ve şehir dışlarına atılacak, oralarda hayvan sayısı artınca, vatandaş ve zaten öldürmeye hazır olan belediyeler tarafından zehirleme ve katliamlar başlayacaktır.

Tasarı madde 5 ile, Kanunun 10 uncu maddesi; ev hayvanı satış yerlerinde ev hayvanı bulundurulamaz, ancak bu yerlerde hayvan üretim çiftlikleri ve bakımevlerindeki hayvanların satışı yapılabilir. Şeklinde değiştirilmiştir. Petshoplarda ev hayvanı bulundurulamaz derken, belediye bakımevlerinde bulunan sahipsiz hayvanların satışı yapılabilir hükmünün getirilmiştir. Sahipsiz hayvanlar üzerinde deney yapılamayacağı için, barınaklardaki sahipsiz hayvanların satış adı altında sahipli konuma getirilip, işkenceli deneylere yollanmasının önü açılmıştır.

'HAYVANLARA İŞKENCEDE VERİLEN
CEZALAR CAYDIRICI DEĞİL'

 Bu gün yurdumuzda, sahipsiz hayvanlara karşı asıl kötü muamele ve eziyet, büyük ölçüde belediyeler tarafından yapılmaktadır. Tasarıda, öldüren, zehirleyen, ormana dağa kırsala atan, bakımevlerinde aç susuz pislik ve hastalıkla gelen ölümlere mahkum eden belediyeler için bir yasal yaptırım getirilmemiştir. Kanun Türk Ceza Kanunu kapsamına alınırken, belediyelerin uygulamaları da mutlaka bu kapsamda yer almalıdır. Şahıslardan hayvanlara zulüm ve işkencede verilen cezalar ise zaten yeterli biçimde caydırcı değildir.

'MOBİL KISIRLAŞTIRMA TAMAMEN YASAKLANMALIDIR'

Tasarı, tıbben ve uygulamada hayvanlar için vahşete varan sonuçlara sebep olan Mobil Kısırlaştırma Ünitelerini çözüm olarak sunmaktadır. Gerek Gıda ve Tarım Bakanlığı ve gerekse Veteriner Hekimler Odalarının tamamen karşı çıktıkları Mobil Kısırlaştırma tamamen yasaklanmalıdır. Mobil Kısırlaştırma, tıbbi uygulamalara aykırı olmasının yanında, mevcut yasaya da aykırıdır. Şöyle ki, operasyon öncesi kuduz müşahedesi için 10 gün karantinada tutulması gereken ve ameliyat sonrası da 7 gün iyileşme süreci olması gereken hayvanlar, alındıkları gün ameliyat ediliyor ve ertesi günü de dışarıya bırakılıyor. Tıbba, bilime ve insanlığa aykırı bu mobil klinik uygulamasının tamamen iptal edilmesi gereklidir”

'O HAYVANLARIN SAHİBİ DEVLETTİR'

Av. Nil Şeyda Şahingöz, Hayvan Hakları Evrensel Beyannamesine göre bütün hayvanların insanca bakılma gözetilme ve korunma hakkı olduğunu belirterek, hayvanlara fiziki ve psikolojik acı verecek tıbbi ticari bilimsel deneylerin yapılamayacağına dikkat çekti. Şahingöz, " Hiç bir hayvan kaderine terk edilemez Yaşam hakkı tüm hakların üzerinde korunması gereken en kutsal haktır" uyarısı yapıldı.

11 İLÇEDE HAYVAN BARINAĞI YOK!

BİKTUDER Başkanı Hayati Çam’da açıklamasında Çorum’da 11 ilçede hayvan barınağı olmadığına dikkat çekerek belediyelere çağrıda bulundu. Çorum’un yanı sıra sadece Alaca ve Bayat ilçelerinde barınak bulunduğunu belirten Çam, yasal olarak tüm belediyelerin barınak kurmaları gerektiğine vurgu yaptı. (BSGMEDYA)




438 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

İÇİŞLERİ BAKANLIĞI

BİR KİTAP