• https://www.facebook.com/bsgmedya@hotmail.com
  • https://www.twitter.com/bsgmedya@hotmail.com

1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nde KESK Sözcüsü Nevzat Veldet ve DİSK/Sosyal İş Temsilcisi Ergül Özer, emekçilerin taleplerini dile getirdi

EMEKÇİLER BİR KEZ DAHA
TALEPLERİNİ HAYKIRDI!


'1 Mayısta alanlardan
yükselen ses, aydınlık
geleceğin sesi olacaktır'

 

 KESK Dönem Sözcüsü, Tüm Bel – Sen Çorum Şube Başkanı Nevzat Veldet,’ 1 Mayısta alanlardan yükselen ses, Türkiye’nin aydınlık geleceğinin sesi olacaktır. Bu ses işsizliğe, açlığa, yoksulluğa en güzel cevap olacaktır. Bu ses eşitliğin, özgürlüğün, barışın sesi olacaktır. Bu ses, baskıya direnenlerin, teslim olmayanların sesi olacaktır.’ dedi.

Hürriyet Meydanı’nda düzenlenen 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü programında bir konuşma yapan Nevzat Veldet, konuşmasına 1977 yılı 1 Mayıs kutlamalarında yaşamını yitiren yurttaşları anarak başladı.

1 Mayıs’ta tüm emekçilerin hak ve özgürlükleri için sesini yükselttiğini vurgulayan Nevzat Veldet, konuşmasını şöyle sürdürdü:

‘Bugün dünyanın dört bir yanında işçiler, emekçiler, yoksul köylüler, ezilen halklar, yüreği emekten yana atan tüm toplumsal kesimler, mücadeleyi, dayanışmayı, kardeşliği, birliği, alanlara taşıyoruz. 1 Mayıs mücadelenin ateşiyle coşkusuyla hep bir ağızdan çığlığa dönüşüyor.

Ben de bu coşkuyla hepinizi KESK adına sevgiyle saygıyla selamlıyorum.  1977 1 Mayıs katliamında kaybettiğimiz arkadaşlarımız başta olmak üzere, bu onurlu mücadelede yaşamlarını kaybetmiş tüm arkadaşlarımızı sevgiyle saygıyla anıyorum.


EMEKÇİLER BİR ARAYA GELİP
TALEPLERİMİZİ HAYKIRIYORUZ

Tüm dünyada emekçiler hak ve özgürlükler için hep birlikte sesini yükseltiyor. Ülkesi, ulusu, ırkı, siyasal görüşü, dini, mezhebi, dili, cinsiyeti, yaşı, mesleği ne olursa olsun dünyanın dört bir yanında emekçiler bir araya gelip taleplerimizi haykırıyoruz.

1 Mayısta alanlardan yükselen ses, Türkiye’nin aydınlık geleceğinin sesi olacaktır. Bu ses işsizliğe, açlığa, yoksulluğa en güzel cevap olacaktır. Bu ses eşitliğin, özgürlüğün, barışın sesi olacaktır. Bu ses, baskıya direnenlerin, teslim olmayanların sesi olacaktır.

Değerli dostlar ekmek barış özgürlük için bir araya geldik. Herkese ekmek, siyasal ve ekonomik demokrasi yoluyla özgürlük, adalet temeline dayalı toplumsal barış, çoğulcu ve özgürlükçü demokratik düzenin tüm kural ve kurumlarıyla, ülkede egemen olması için bir araya geldik.

 Tüm dünyada emekçiler daha dün kölelik koşullarında karşı çıkmaya çalışırken, 8 saatlik çalışma uğruna canlarını verirken, bugün hala birçok ülkede benzeri çalışma koşullarının var olmasını kabul etmiyoruz.

 

Ülkemizdeki işsizliğe, yoksulluğa, güvencesiz çalışmaya, baskılara karşı çıkıyoruz. Sağlık ve eğitim, sosyal güvenlik hizmetlerinin paralı hale getirilmesine karşı çıkıyoruz. Sosyal devlet uygulamalarının budanmasına, sosyal yardımlarla sınırlı tutulmasına karşı çıkıyoruz.

 

YILLARDIR KADRO
UMUDUYLA BEKLEYEN
İŞÇİLERİN TALEPLERİ
GÖRMEZDEN GELİNİYOR

Bugün ülkemizde emek karşıtı yaklaşımlarla kıdem tazminatına göz dikiliyor, asgari ücret düşük tutuluyor, esnek ve kuralsız çalışma biçimleri egemen kılınmak isteniyor. Yıllardır kadro umuduyla bekleyen işçilerin talepleri görmezden geliniyor. Taşeron işçiliğini yaygınlaştırma, işçiliği özel istihdam bürosu aracılığı ile kiralama dönemi başlıyor. Örgütlenen işçiler işten atılıyor, iş kazası adı verilen cinayetler durmak bilmiyor. Şimdiye kadar uygulanan ekonomik ve sosyal politikalarla işçiler, kamu emekçileri, emekliler, köylüler, esnaf yani iktisaden güçsüz geniş halk kesimleri bedel ödemek durumunda bırakılıyor.

Artık bu gidişe dur diyoruz. Biz insana yakışır koşullarda çalışmak ve yaşamak istiyoruz biz sosyal adalet eşitlik ve refah istiyoruz. Tüm çalışanlar için insan onuruna yaraşır yaşama koşulları ve sendikal haklar istiyoruz. Özgürlükçü, adaletli barış içinde bir dünya ve ülke istiyoruz.

Alanlardan yankılanan bu sesimiz iyi anlaşılmalıdır. Emekçilerin hak ve özgürlük taleplerine kulak verilmelidir. Emek karşıtı politikaların ekonomik refah ve toplumsal barış getirmeyeceği bilinmelidir.

 

1 MAYIS’TA ALANLARDAN TALEPLERİMİZİ HAYKIRIYORUZ

-Toplumsal barış ve huzur demokratikleşmeyle sağlanır.

-Özgürlükçü ve çoğulcu bir demokrasi için gerekli adımlar ivedilikle atılmalıdır.

-Anayasa; katılımcı demokrasinin tüm kurul ve kurullarının sağlıklı işleyeceği bir yapıya kavuşturulmalıdır.

-Türkiye cumhuriyeti devletinin tüm kurumları hukuk devleti anlayışıyla hareket etmelidir.

-Basın düşünce ve ifade özgürlüğünün önündeki kısıtlamalar kaldırılmalıdır.

-İnsana yakışır iş herkesin hakkıdır.

-İstihdamın korunması ve geliştirilmesi, işsizliğin önlenmesi temel yaklaşım olmalıdır.

-Kadına karşı şiddet son bulmalı, kadınların ekonomik ve sosyal hayatın her alanına katılımının yolları açılmalıdır.

-Taşeronlaşma engellenmeli, asıl işin taşeronlara yaptırılması uygulamasından ve uygulamanın yasalaştırılması girişimlerinden vazgeçilmelidir.

-Yıllardır geçici işçi statüsünde istihdan edilenler, sürekli işçi kadrosuna alınmalıdır.

-Ohalin kaldırılması kanun hükmünde kararnamelerin durdurulmasını, demokrasinin güçlendirilmesini istiyoruz.

-Haksız hukuksuz ihraç ve açığa alınmaların durdurulması, hukukun işletilmesini istiyoruz.

-Ve en önemlisi, emeğimize hukuka haklarımıza saygı güvenceli iş güvenli gelecek istiyoruz.

-Kıdem tazminatı işçiler bakımından vazgeçilmez ve tartışılmaz bir haktır. Buna el uzatılması ortadan kaldırılması yönündeki talepler dahi gündeme getirilmemelidir.

-Asgari ücret insan onuruna yakışır bir biçimde ulusal düzeyde belirlenmelidir.

-Eğitime yeterli bütçe okullara ödenek ayrılmalıdır.

-Eğitim sağlık gibi kamu hizmetleri parasız olmalıdır.

-Emeklilerin maaşları insanca yaşayacak bir düzeye çıkarılmalıdır.

-Engellilerin toplumsal yaşama eşit bireyler olarak katılması sağlanmalıdır.

-Öğrenim kuramları, demokratik yapının ve bilgi toplumumun gerektirdiği nitelikte, özgür bireylerin yetiştiği yapıda olmalıdır.

-Üniversitelerimiz bilimin üretildiği yapıya kavuşturulmalıdır.

-İnsan odaklı ekonomik ve sosyal politikalar uygulanmalıdır.

-İşçiler, emekçiler, emekliler kar amacı güden bir anonim şirketin köleleri değil, demokratik bir ülkenin eşit yurttaşları olmak için alanlardayız.

Bugün güzel ülkemizin dört bir yanından yayılan bu coşku kardeşliğimizin eseri geleceğimizin teminatı olacaktır.

İnanıyorum ki bu coşku azim ve umut çalışanlarımızın üzerine çöken kara bulutları dağıtacak güneşli güzel günlerin habercisi olacaktır.

Kararlıyız biz haklıyız biz kazanacağız.

Özgür ve demokratik bir ülke kurma mücadelesini hep birlikte yükselteceğiz.

Güzel yurdumun emek ve demokrasi sevdalıları, 1 Mayıs emek ve mücadele gününüz kutlu olsun.

Yasasın hak mücadelemiz,  yaşasın örgütlü mücadelemiz, yaşasın KESK yaşasın 1 Mayıs

Değerli dostlar sizleri KESK adına bir kez daha selamlıyor saygılar sunuyorum.

DİSK/SOSYAL İŞ TEMSİLCİSİ
ERGÜL ÖZER;

'O İŞÇİLER NEDEN BUGÜN
ARAMIZDA DEĞİLLER?
 

 Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Sosyal İş Temsilcisi Ergün Özer, Organize Sanayi Bölgesi’nde çalışan işçilerin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde çalıştırıldığını öne sürdü.

 Hürriyet Meydanı’nda düzenlenen 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü programında bir konuşma yapan Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Sosyal İş Temsilcisi Ergün Özer, referandum sonrası hükümetin gözünü işçilerin kıdem tazminatına diktiğini söyledi.

Kıdem tazminatının patronlara peşkeş çekileceğini dile getiren Ergül Özer, 1 Kasım seçimlerinde hükümet tarafından vaat edilen taşerona kadro sözünün tutulmasını beklediklerini belirtti.

Ergül Özer, konuşmasını şöyle sürdürdü:

 ‘Her türlü baskıya inat, haklarımız ve özgürlüklerimiz için dayanışma içinde olalım.

Sesimizi duymayanlar için sesimizi bir kez daha yükseltelim.”Artık yeter !”

Referandum öncesinde defalarca dile getirdiğimiz gibi, 16 Nisan’ın ardından ilk işleri kıdem tazminatımıza göz dikmek oldu. Patronlar “yük” olarak görüyor diye işçi sınıfının ve bütün çalışanların 80 yıllık kazanımına göz dikenlere “HAYIR” demek için

 

1 MAYIS ALANLARINDAYIZ!

Emekçilerin iş güvencesi, işsiz kaldığında kara gün dostu olan kıdem tazminatından nemalanmak isteyenlere karşı, Kıdem tazminatımızın gaspına HAYIR diyoruz.

Milyonlarca taşeron işçisinin umutlarını yıllardır aldatmacalarla sömürenlere, 1 Kasım 2015 seçimlerinden önce “taşerona kadro” vaat edip sözünde durmayanlara HAYIR demek için 1 MAYIS ALANLARINDAYIZ!

Taşeron düzenini bile aratacak “kiralık işçilik” uygulamasına, işçi simsarlığını yasal hale getirmek isteyenlere karşı

1 MAYIS ALANLARINDAYIZ!

Çalışırken ve emekli olduğumuzda yoksulluk içinde yaşamak istemiyoruz. Açlık sınırının altındaki maaşlara, asgari ücrete, emekli maaşlarına hayır diyoruz.

Bizler, sağlıkta katkı payları kaldırılmasını, maaş zamlarının gerçek enflasyon rakamlarına göre belirlenmesini istiyoruz.

Bunun için

1 MAYIS’TA ALANLARDAYIZ.

İşsizliğe, iş cinayetlerine, krize, yoksulluğa, zamlara, içeride ve dışarıda savaşa, kentlerin ve doğanın yağmasına, kutuplaşmaya, kadın cinayetlerine, çocuk istismarına, cinsiyetçiliğe, kamu hizmetlerinin ticarileşmesine, gazetecilerin, siyasetçilerin, gençlerin hapishanelere doldurulmasına, akademinin ve bilimin bitirilmesine, sömürüye HAYIR demek için

1 MAYIS ALANLARINDAYIZ!


Organize sanayi bölgesinde işçiler 1 Mayıs'ta çalışıyor, onlara tatil yok. 

"Bugün 1 Mayıs emekçilerin bayramı olmasına rağmen ilimizde bulunan Organize Sanayi bölgesindeki fabrikalarda binlerce işçi kardeşimiz bugün çalıştırılıyor. Bunu kabul edecek miyiz? O işçiler neden bugün aramızda değiller. Çünkü orada sendika yok, Sermaye sendika istemiyor. İşte bizler onlar olmadan eksiğiz burada. Buraya gelemeyen bütün işçi kardeşlerimizi selamlıyorum.

Milyonlarca emekçinin haklarının korunduğu,  insanca bir yaşam için; demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti için mücadele eden bütün herkesi selamlıyorum

Haydi, hep beraber, birlik olalım, insanca yaşamak, onurlu yaşamak için geleceğimize sahip çıkalım. Dayanışmamızı güçlendirerek, mücadelemizi büyütelim.

İstersek, hep birlikte değiştirebiliriz. 

Şiddetin, sömürünün, savaşların olmadığı umut dolu yarınlar dileğiyle.’ (bsgmedya)



332 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

İÇİŞLERİ BAKANLIĞI

BİR KİTAP