• https://www.facebook.com/bsgmedya@hotmail.com
  • https://www.twitter.com/bsgmedya@hotmail.com

DİSK, KESK ve TTB bileşenleri, 10 Ekim Ankara Katliamı’nın beşinci ayında Özdoğanlar Kavşağı’nda bir araya geldiler..

BİR ARPA BOYU YOL ALINAMADI!




DİSK, KESK ve TTB bileşenleri, 10 Ekim Ankara Katliamı’nın beşinci ayında Özdoğanlar Kavşağı’nda bir araya gelerek, faillerin belli olmasına rağmen bir arpa boyu yol alınmadığına dikkat çektiler.

Grup adına basın açıklamasını okuyan Sağlık Emekçileri Sendikası Şube Başkanı Merter Kocatüfek,  katliamın üzerinden  5 ay geçmesine rağmen bir arpa boyu yol alınamadığına dikkat çekerken,, ‘10 Ekim Katliamı’nın üzerinin örtülmesine, Ankara’nın kirli, karanlık dehlizlerine hapsedilmesine izin vermeyeceğiz. Bedeli ne olursa olsun, emek, barış ve demokrasi mücadelemizden geri adım atmayacağız.’dedi.

‘10 Ekim Katliamı’nın üzerinin örtülmesine, Ankara’nın kirli, karanlık dehlizlerine hapsedilmesine izin vermeyeceğiz. Bedeli ne olursa olsun, emek, barış ve demokrasi mücadelemizden geri adım atmayacağız.’ diye konuşan Sağlık Emekçileri Sendikası Şube Başkanı Merter Kocatüfek, açıklamasını şöyle sürdürdü:
 BARIŞ VE DEMOKRASİ
MÜCADELESİNDE ISRARCIYIZ

‘Bizler emek ve meslek örgütleri olarak, tüm dost kurumlarla beraber arkadaşlarımızın anısını ve mücadelesini yaşatmak için her zaman bir arada olacağız, her zaman omuz omuza olacağız!

Bedeli ne olursa olsun barış ve demokrasi mücadelesinde ısrarcıyız…

Fail belli… Ancak kanlı katliamın üzerinden 5 ay geçmesine rağmen bir arpa boyu bile yol alınamadığı biliyoruz.

Katliamın üzerinden 5 ay geçmesine rağmen acımız, öfkemiz ve isyanımız geçmedi ve geçmeyecek! Çünkü emeğin, barışın ve demokrasinin düşmanları henüz hesap vermedi.

10 Ekim Emek-Barış-Demokrasi Mitingimizi kana bulayan canlı bombaların ismini, yerini, yurdunu bilip patlayana kadar yakalamadıklarını itiraf edenler henüz hesap vermedi.

Yaşam hakkını korumak ile görevli olduğu varsayılan devlet, açık bir tehdit ortada iken, bu tehditten haberdar iken, her türlü istihbaratı almış iken hiçbir tedbir almayarak yüzlerce-binlerce insanımızı mağdur etti.

Yıllardır toplumsal muhalefete karşı rutin olarak uygulanan polis kuşatması bir yana, İç Güvenlik Yasası ile daha da sert biçimde emek-barış-demokrasi güçlerini baskı altına almayı amaçlayan devlet gücünün bombacılara karşı değil, 10 Ekim’de tesadüfen hayatta kalanlara karşı kullanıldığı apaçık oradadır.


EMEK-BARIŞ-DEMOKRASİ
GÜÇLERİ BASKI ALTINDA

Bu ülkede devlet hiç olmadığı kadar güçlü bir şiddet aygıtı haline gelmiştir. MİT’in, polisin ve jandarmanın yetkileri olağan üstü düzeyde arttırılmış, güvenlik bütçeleri olağan üstü düzeyde şişirilmiş, teknolojik olanaklarla herkesi dinleyen, gözetleyen, muhalifleri de sorgusuz sualsiz cezalandıran bir örgütlenme içine girilmiştir.

Burada mesele bir güvenlik meselesi değil toplumsal ve politik bir meseledir. Meselenin bir tarafında terör, öbür tarafında “güvenlik” yoktur. Meselenin bir tarafında “emek-barış-demokrasi” güçleri, diğer yanında emek-barış-demokrasi düşmanları vardır. Türkiye’yi yönetenler de dahil herkesin tarafı gizlenemeyecek kadar ortadadır.

EMEK-BARIŞ-DEMOKRASİ KAZANACAK!

Bizler emek ve meslek örgütleri olarak Emek-Barış-Demokrasi düşmanlarının çokça saldırısına maruz kaldık. Bu saldırılar karşısında teslim olmadık, boyun eğmedik, hesap gününün bir gün geleceğini hiç aklımızdan çıkarmadık. Ancak 100’ün üzerinde arkadaşımızı aramızdan alan katliamın ardından “Gün gelecek, devran dönecek” demekle yetinmiyoruz! Bu hesabı her gün soracağız, iktidar uğruna arkadaşlarımızın katledildiğini her gün hatırlatmaya devam edeceğiz!

Biz yaşamın her alanında arkadaşlarımızı yaşatacak, katilleri ve sorumluları hatırlatacağız! Yüz arkadaşımızı yitirdiğimiz katliamın davası “Yüzyılın Davası” olacak ve bu davayı biz kazanacağız! Emek-Barış-Demokrasi kazanacak! Sömürü-Savaş-Faşizm kaybedecek!

Duymayan kulaklara, görmeyen gözlere buradan bir kez daha sesleniyoruz: Bu topraklarda kimsenin ölmesini istemiyoruz! Sendikalar olarak, meslek örgütleri olarak, demokratik kitle örgütleri olarak biz barışın tarafındayız! Görevimiz, insanlarımızın öldürülmesine seyirci kalmak değil, insanları yaşatmaktır.

İNADINA EŞİTLİK DEMEYE DEVAM EDECEĞİZ

Biz yılmadan, usanmadan inadına barış,inadına demokrasi,  inadına adalet, inadına kardeşlik, inadına eşitlik demeye devam edeceğiz.

10 Ekim Barış Ve Dayanışma Derneği 4 Mart tarihinde kuruldu.  Kurucular Kurulu arasında 10 Ekim katliamda yaşamını yitiren Sungurlu İlçesi Akpınar Köyü’nden olan ve aynı zamanda sendikamız BTS Avukatı Uygar Coşgun'un eşi Mehtap SakinciCoşgun’da bulunmaktadır. 10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği’nin amacı;  adalet mücadelesinde ortak tek ses olmak, sesimizi ve çığlıklarımızı herkese duyurmaktır.(bsgmedya/F.Uysal)



440 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

İÇİŞLERİ BAKANLIĞI

BİR KİTAP