• https://www.facebook.com/bsgmedya@hotmail.com
  • https://www.twitter.com/bsgmedya@hotmail.com

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Çorum İl Başkanı Şeref Karataş, 1 Mayıs nedeniyle basın açıklaması yaptı

  1. ‘DAYANIŞMAYLA YENİ
  2. BİR DÜNYA KURALIM’
  3.  

30 Nisan 2020

Halkların Demokratik Partisi İl Başkanı Şeref Karataş, 1 Mayıs Uluslararası Birlik ve Dayanışma Günü vesilesiyle basın açıklaması yaptı. 

Dünya genelinde yaşanılan virüs salgınının ekonomik kriz nedeni ile derinleştirildiğini belirten HDP İl Başkanı Şeref Karataş, “Emek, barış, sağlık ve dayanışmayla yeni bir dünya kuralım!” dedi .

Yaşanılan virüs salgınından en çok işçi sınıfının etkilendiğini belirten Karataş “2020’de Dünya ve Türkiye halkları İşçilerin Uluslararası Birlik, Dayanışma ve Mücadele günü olan1 Mayıs’ı; Korona virüs salgını eşliğinde, daha önceki yıllarda görülmemiş ölçüde emekçilerin haklarına, özgürlüklerine, hayatlarına, demokrasiye karşı girişilmiş bir saldırı dalgası altında karşılıyor. Bu 1 Mayıs’ta salgın, tüm dünyada ve Türkiye’de kapitalist krizin derinleşmesiyle birlikte keskinleşen bir sınıf mücadelesi olarak yaşanıyor.

Ne dünyada ne de Türkiye’de yaşanan kriz salgın nedeniyle ortaya çıkmadı. Zaten ağır bir ekonomik kriz yaşanırken salgın bu krizi derinleştirdi. Hükümetler, sermayeyi önceleyen paketler ile önce “ekonomi” diyerek “halk sağlığını” hiçe saydılar. 

Bu salgın aynı zamanda sağlık sistemi krizidir. Kar oranlarını artırmak için, sermayeye yeni değerlenme alanı olarak sunulan, öznesi insan olan sağlık alanının kamusal hizmet olmaktan çıkarılması, ticarileştirilmesi, özelleştirilmesi, önleyici sağlık hizmetlerinin devreden çıkarılması, hastanelerin otel hizmeti vermesi ve hastaları müşteri olarak görmesi, düşük ücret, fazla iş yükü ile çalıştırılan sağlık emekçileri, sağlık emekçilerinin KHK ile ihraç edilmesi krizin bir başka boyutudur.

Bu salgın aynı zamanda bir ekoloji krizidir. 21. yy salgınlarını, hayvanlardan insanlara geçen salgınlar arttı ve Korona bunun yeni bir örneği. Bu salgının, salgınların kaynağı, yabanıl hayatı ve ormanları tamamen yok eden, hayvanların bağışıklık sistemini zayıflatan, hayvanlarla insan yaşamı arasındaki süzgeçleri ortadan kaldıran endüstriyel tarım, hayvancılık ve ormancılık krizidir.

AKP ve saray rejimi, kendi eserleri olan bu krizi, ölüm korkusu, panik ve izolasyon ortamı üzerinden, sermaye birikim modelini sürdürmek ve tekçi rejimini tahkim etmek için bir fırsat olarak değerlendirdi ve topluma karşı siyasal bir karantinaya dönüştürdü.  Totaliter, baskıcı, bir gözetim toplumu inşasına karşı dikkatli olmalıyız.

İşçiler, emekçiler açlıktan ölmekle ve salgından ölmek gibi bir seçeneksizlikle baş başa bırakıldı. Salgın riskine karşı işçilerin üretime zorlanması, salgının İstanbul, Kocaeli, Bursa, Zonguldak ve Soma gibi maden ve üretim merkezlerinde yoğunlaşmış olması bir rastlantı değildir. Çarkların dişlilerine teslim edilen işçilerin yaşam hakkı hiçe sayıldı. İşsizlik % 30’lara dayanırken ve söz düzeyinde yasaklanmasına rağmen işten atmalar devam etmektedir. Kayıt dışı, günlük yevmiye ile çalışanlar, hiç geliri olmayanlar, çifte katmerleşmiş sömürüye maruz kalan kadınlar, yoksullar, kaç kişinin aldığı belirsiz olan 1166 lira ile yaşamaya mahkum edilenler, eşitsiz infaz yasasıyla ölüme terk edilenler itiraz ediyor. Tercih belli.

Bu 1 Mayıs’ta işçiler de bir tercih yapmakla yüz yüzeler. Bir dönüm noktasındayız. Ya bu sermaye zulmü altında çığlıklarımız içimizde patlayacak ya da çığlıklarımızı birleştireceğiz. Dayanışmayla, birbirimize el vererek, kendi içimizde ağlar örerek, kendi kaderimizi kendi ellerimize alacağız. Yeni bir yaşam örmek için bu 1 Mayıs’ta her yerdeyiz. Evlerde, balkonlarda, sokaklarda, seslerde, hastane bahçelerinde, fabrikalarda, zılgıtlarda, marşlarda mücadeleyi yükseltiyor, hayatı durduruyor 1 Mayıs’ı kutluyoruz” ifadelerini kullandı./BSGMEDYA

 

 




Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

İÇİŞLERİ BAKANLIĞI

BİR KİTAP