• https://www.facebook.com/bsgmedya@hotmail.com
  • https://www.twitter.com/bsgmedya@hotmail.com

Yıldız Bek, 8 Mart’ın bir hediye veya mesaj atma günü olmadığını, bir uyanışın, bir direnişin günü olduğunu vurguladı.

 

7 Mart 2020

CHP Çorum İl Genel Meclisi Grup Başkanvekili Yıldız Bek, “8 Martlar ancak; kadının şiddete uğramadığı, öldürülmediği, tecavüz-tacize maruz kalmadığı yaşamın her alanında özgürce yer alabildiği, emeğin sömürülmediği zaman kutlamaya dönüşecektir” dedi.

 

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle bir açıklama yapan Yıldız Bek, 8 Mart’ın bir hediye veya mesaj atma günü olmadığını, bir uyanışın, bir direnişin günü olduğunu vurguladı.

 

Yıldız Bek, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Bugün Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Dünyada hiçbir milletin kadını; ben Anadolu kadınından daha fazla çalıştım, milletimi kurtuluşa ve zafere götürmekte Anadolu kadını kadar hizmet gösterdim’ diyemez dediği cesur kadınlarımızın günü.

 

Her zaman, her konuda erkeğin yanında dimdik duran, onunla hayatın tüm sorumluluklarını fazlasıyla paylaşan, sırtında cepheye mermi taşıyan, tarlada patates söken, atölyede dikiş diken, şehidin arkasından gözyaşı döken analarımızın günü.

 

Bugün, türlü şekillerde erkek şiddetine maruz kalan, acımasızca katledilen kadınlarımızın günü.

Bugün eğitim-öğretim hakları ellerinden alınıp, çocuk yaşta evlendirilen kızlarımızın günü.

 

Bugün fabrika cehenneminde çifte sömürüye maruz kalan kadınlarımızın, evlatlarına daha güzel bir dünya kurabilmek için kendi canlarını hiçe saymış analarımızın günü.

 

Ve bütün bunların yanında bize ortaçağ karanlığını layık gören, kadını küçük düşüren ve bunu din adı altında açıklamalar yapan meczuplara dur deme günüdür.

8 Mart, ne bir mesajın, ne de bir hediye günüdür. 8 Mart, bir uyanışın, bir direnişin günüdür.

 

Kadın tarlada çiftçi, fabrikada işçi oldu, çocuk doğurdu ana oldu, mutfakta aşçı, kocasına kadın oldu ama hak ve özgürlüklere tam anlamıyla sahip olamadı bir türlü.

Bütün bu kötü tabloya karşı artık kadınlar uyandı.

Biz kadınlar, eşit ve özgür bir geleceğin öncüleri olarak göreceksiniz ki ülkemizi ve dünyayı erkekler içinde yaşanabilir bir hale getirmeyi başaracağız.

 

Tüm toplumumuzun ‘birinci sınıf demokrasi ve insanca yaşam’ talebi ancak ve ancak biz kadınların elleriyle kuracakları bir gelecekle karşılanmış olacaktır.

8 Martlar ancak; kadının şiddete uğramadığı, öldürülmediği, tecavüz-tacize maruz kalmadığı yaşamın her alanında özgürce yer alabildiği, emeğin sömürülmediği zaman kutlamaya dönüşecektir.

Kadınlar isyana duruyorsa artık aydınlık ve umut dolu yarınlar yakındır.

 

Kadınlar ne kadar özgürse ülkemiz de o kadar özgür olacaktır.

Bugün eğer kadının adı varsa Mustafa Kemal Atatürk ve Cumhuriyete borçlu olduğumuzu asla unutmamalıyız.

Bugün sadece kadınlara değil selamım, insanca yaşayabilmek için direnen tüm insanlara selam olsun.”/BSGMEDYA




Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

İÇİŞLERİ BAKANLIĞI

BİR KİTAP