• https://www.facebook.com/bsgmedya@hotmail.com
  • https://www.twitter.com/bsgmedya@hotmail.com

ADD Genel Başkanı Hüseyin Emre Altınışık, Çorum Kadeş Barış Meydanı'nda kitlesel basın açıklaması düzenledi

 

  1. ATATÜRK’E VE ATATÜRKÇÜLERE
  2. KİMSE KEM SÖZ SÖYLEYEMEZ..!

3 Eylül 2019

Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkanı Hüseyin Emre Altınışık, AK Parti Belediye Meclis Üyesi Reşit Keleş’in sosyal medya hesabından yaptığı çirkin paylaşıma sert tepki göstererek, “Bu kişilerin orada oturmasına göz yumanları göreve çağırıyoruz. Bu ayıp Türk milletine karşı işlenmiştir. Bu ayıp sizin ayıbınızdır. Bu ayıbı temizleyin. Bu tür insanlara fırsat vermeyin” dedi.

ADD Genel Başkanı Altınışık, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla Atatürkçülerin sert tepkisini çeken AK Parti Belediye Meclis Üyesi Reşit Keleş’i istifaya davet etmek, bu şahsı kamuoyuna ve adli makamlara şikayet etmek ve ADD Çorum Şubesi’nin düzenlediği kitlesel basın açıklamasına katılmak üzere Çorum’a geldi.

 

 

ADD Çorum Şubesi’nin basın açıklaması Kadeş Barış Meydanı’nda gerçekleştirildi.

Kitlesel basın açıklamasına; Genel Başkan Hüseyin Emre Altınışık, Çorum Şube Başkanı Uğur Demirer, CHP İl Başkanı Hasan Eray Tüfekçi, İYİ Parti İl Başkanı Bekir Özsaçmacı, CHP Merkez İlçe Başkanı İsmail Kalender, CHP Kadın Kolları Başkanı Gülhan Eke, İYİ Parti Merkez İlçe Başkanı Erkan Yıldız, CHP İl Genel ve Belediye Meclis Üyeleri, CHP Eski İl Başkanları Cengiz Atlas ve Gürsel Yıldırım, HDP Eş İl Başkanı Ümit Küçükbayatlı, Eğitim İş Şube Başkanı İlhan Yaşar, KESK Çorum Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Nevzat Veldet, Çorum Çağdaş Avukatlar Derneği Başkanı Av. Ahmet Özdel, Bahçelievler Mahallesi Muhtarı Hasan Kızıltepe, Yavruturna Mahallesi Muhtarı Metin Kaşar,  sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile çok sayıda vatandaş katıldı.

Burada bir açılış konuşması yapan ADD Çorum Şube Başkanı Uğur Demirer, sosyal medya hesabından seviyesiz bir paylaşım yapan ve tüm Atatürkçüleri karşısına alan AK Partili Belediye Meclis Üyesi Reşit Keleş’i sert dille eleştirerek, ”Bu paylaşımlar siyasal iktidarın gericiliğe verdiği ödünlerin, şımartılmanın bir sonucudur” dedi.

 

  1.  
  2. MİLLİ DEĞERLERE SAHİP ÇIKILMALI,
  3. HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ KORUNMALI
  4.  

ADD Genel Başkanı Hüseyin Emre Altınışık ise “Türkiye’nin Atatürk’ün emanet ettiği hukukun üstünlüğüne her zamankinden daha çok ihtiyacı vardır. Hukukun üstünlüğü elden gittiği zaman bu tür küçük insanlar peydahlanmaktadır ve hakaret dolu laflar etmektedir. Hakaret edilerek siyaset yapılmaz. Ötekileştirerek de siyaset yapılamaz” diye konuştu.

 

Altınışık, konuşmasında şunları söyledi:

Dünyanın hiçbir yerinde milli olmadan, milli değerlerine sahip çıkmadan bir toplumun ayakta kalması mümkün değildir. İnsanlık tarihi boyunca da böyle bir olay yaşanmamıştır. Milli değerlerinize sahip çıkarsanız devlet olarak ayakta kalabilirsiniz

Son zamanlarda özellikle 17 yıllık siyasi iktidar döneminde bizi biz yapan ve milli değerlerimizin en başında gelen, Türk ulusu olarak yaşamamızın önünü açan kurtarıcı ve kurucumuz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e yönelik hasımane tutumlar ve karalama kampanyaları ile saldırıları içimiz kan ağlayarak izliyoruz ve tepkimizi gösteriyoruz.

 

  1.  
  2. TÜRK MİLLETİ, VARLIĞINI
  3. ATATÜRK’E BORÇLU

Atatürk’e laf eden hiç kimsenin milli olmak gibi bir kaygısı yoktur. Milli değerlerden yoksundur. Bu nedenle de sadece Atatürk’e değil Türk milletine hakaret etmektedir. Çünkü bugün Türk milleti varlığını Atatürk’e borçludur.

Atatürk’e değer verenler 30 Ağustos’un 97. Yıldönümünde Cuma gününe denk gelen bir günde Cuma hutbesinde Atatürk’e de bir rahmet istemiş. Çok şey mi talep etmişiz? Çok şey mi beklemişiz. Ama bunu bile Atatürk’e çok gören bu zavallıların Türk milletinin gözündeki değeri de malumdur. Aslında kem söz de sahibine aittir.

 

  1.  
  2. BU AYIP TÜRK MİLLETİNE
  3. KARŞI İŞLENMİŞTİR

 

Biz onların kişiliğini yansıtan bu sözleri üzerinde durmuyoruz. Fotoğrafın daha büyük boyutuna bakıyoruz. Bu zatlar için orada görevde oturanları göreve çağırıyoruz. Bu kişilerin orada oturmasına göz yumanları göreve çağırıyoruz. Bu ayıp Türk milletine karşı işlenmiştir. Bu ayıp sizin ayıbınızdır. Bu ayıbı temizleyin. Bu tür insanlara fırsat vermeyin.

30 Ağustos’un 97. Yıldönümünde biz Atatürkçü Düşünce Derneği olarak tüm demokratik kitle örgütleriyle birlikte Bursa’daydık. Orada da belediye başkanlığını yürüten zat, 30 Ağustos’un kendilerini ilgilendirmediğini söylüyor. Bunların zihniyeti, ‘Yunan gelse başımızda olsa daha iyiydi’ diyebilecek kadar milli haysiyet ve onurdan uzak bir zihniyettir. 17 yıllık siyasi iktidar Atatürk’ün yıkarak millete verdiği ve milli egemenliği sağladığı TBMM’yi saf dışı bırakarak egemenliği yeniden saraya almıştır. Biz egemenliğin saraylara değil millete ait olduğunu savunmaktan vazgeçmeyeceğiz.

 

 

Bunların tek kaygısı bu bilincin daha da güçlenmesidir. Egemenliğin saraydan alınarak tekrar millete verilmesinden endişe duyuyorlar. Bu nedenle küçük hesaplarla küçük sözler söylemektedirler. Biz yine ifade ediyoruz; Atatürk’e ve Atatürkçülere kimse kem söz söyleyemez. O kem sözleri sahiplerine aynen iade ediyoruz. Bu konuda da hukuki yollara müracaat ettik.

  1. ÖTEKİLEŞTİREREK SİYASET YAPILAMAZ

Dün Adli Yıl açılışı vardı. Adli yıl açılışının saraydaki görüntüleri Türkiye’de adaletin geldiği noktayı da gözler önüne sermektedir. Dünyanın hiçbir yerinde saraylara çıkılarak adalet ve hukukun üstünlüğü temin edilememiştir. Bu nedenle başta Türkiye Barolar Birliği Başkanı olmak üzere tüm hukukçuları hukukun üstünlüğü konusunda daha net tavır almaya ve daha dik durmaya çağırıyorum.

 

 

Türkiye’nin Atatürk’ün emanet ettiği hukukun üstünlüğüne her zamankinden daha çok ihtiyacı vardır. Hukukun üstünlüğü elden gittiği zaman bu tür küçük insanlar peydahlanmaktadır ve hakaret dolu laflar etmektedir. Hakaret edilerek siyaset yapılmaz. Ötekileştirerek de siyaset yapılamaz. Eğer bu kişiler kendilerini Türk milletinin üzerinde görüyorsa 31 Mart’ta olduğu gibi demokratik haklarımızı kullanarak onlara gerekli cevabı Türk milleti olarak vereceğiz. Bizim tek derdimiz var; Türk milletinin ve Türk devletinin Atatürk’ün çizdiği çizgide onurlu bir şekilde yaşamasıdır. Çağdaş, uygar devletlerin onurlu bir üyesi olarak yoluna devam etmesidir. Kadın-erkek eşitliği, insan hakları, özgürlükler, çok partili siyasi yaşam ve parlamenter sistemdir. Bunların tümüne hepimizin ihtiyacı var. Dolayısıyla bu mücadele bir onur mücadelesidir. Bu mücadeleyi mutlaka kazanacağız. Dünya tarihinde hiçbir sayfa yazmamıştır ki aydınlık karanlığın karşısında yenilsin. Biz aydınlığız ve karanlığı, karanlık zihniyeti yeneceğiz.”/BSGMEDYA




Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

İÇİŞLERİ BAKANLIĞI

BİR KİTAP