• https://www.facebook.com/bsgmedya@hotmail.com
  • https://www.twitter.com/bsgmedya@hotmail.com

Tahincioğlu,Toplumu ya slogan atan bir gazete ya da iktidarın söylemek istediğini iktidar adına yapan bir gazetecilik garabeti istediğini vurguladı

'OKUR DESTEĞİYLE
AYAKTA DURMAK ÖNEMLİ'

 

 

20 Ocak 2019
Toplumu ya slogan atan bir gazete ya da iktidarın söylemek istediğini iktidar adına yapan bir gazetecilik garabeti istediğini vurgulayan Gökçer Tahincioğlu, “Burada sansür ve otosansürden söz edilemez.  Mesela, bir yere yapılan yol, haber değeri taşır. Ama bu yol çöktüyse daha büyük haberdir. O garabet gazetecilikte çöken yol, haber olarak görülmez” dedi.



Gazeteci-Yazar Gökçer Tahincioğlu, 21 yıl anaakım medya diye tabir edilen Milliyet’te çalıştığını belirterek, “İyi-kötü bütün günahlarına rağmen anaakım medyada gazetecilik yapılabiliyordu. Yolsuzluk haberleri, işkence haberleri yapılabiliyordu. Şuanda isimleri geleneksel olsa da anaakım medya içi boşaltılan kurumlara dönüştürüldü. Günümüzde ne yazık ki sadece slogan gazeteciliği yapılıyor” dedi.

Çorum Emek ve Demokrasi Platformu’nun “Basın Özgürlüğü ve Türkiye” konulu panelinde konuşan Tahincioğlu, Hrant Dink’in 2007’de katledilmesinin ardından 2016 yılına kadar hiçbir kamu görevlisinin yargı önüne çıkarılmadığını kaydederek, “Devlet içerisindeki kliklerin çatışmasının 15 Temmuz’dan sonra su yüzüne çıkmasıyla birlikte kamu görevlileri de yargı önüne çıkmaya başladı. 15 Temmuz olmasaydı, hiçbir kamu görevlisi Hrant davasında yargılanmayacaktı” ifadelerini kullandı.


90’lı yıllarda bombalanan gazete büroları, öldürülen gazeteciler ve Metin Göktepe örneğinde olduğu gibi “terörist” diye cezasızlık sürecine yol verilerin örneklerin bulunduğunu kaydeden Tahincioğlu, “İyi-kötü bütün günahlarına rağmen anaakım medyada gazetecilik yapılabiliyordu. Yolsuzluk haberleri, işkence haberleri yapılabiliyordu. Şuanda isimleri geleneksel olsa da anaakım medya içi boşaltılan kurumlara dönüştürüldü” şeklinde konuştu.


“Toplum olarak uyuşmuş, travmatik olmuş, şaşırma duyumuzu yitirmiş haldeyiz. Başımıza ne gelse yarım gün içerisinde adapte olabiliyoruz” diyen Tahincioğlu, basının bu duruma gelmesinde toplumun rolünün de önemli olduğunu dile getirdi.


Toplumun, ya slogan atan bir gazete ya da iktidarın söylemek istediğini iktidar adına yapan bir gazetecilik garabeti istediğini vurgulayan Tahincioğlu, “Burada sansür ve otosansürden söz edilemez.  Mesela, bir yere yapılan yol, haber değeri taşır. Ama bu yol çöktüyse daha büyük haberdir. O garabet gazetecilikte çöken yol, haber olarak görülmez” dedi.

Konuşmasının son bölümünde Metin Göktepe’ye değinen Tahincioğlu, “Metin Göktepe bir basın emekçisiydi. İnsanların inadı sayesinde katilleri bulundu ve istenilen oranda olmasa da cezalandırıldı. Bugün Evrensel’in dimdik ayakta duruyor olmasında o günkü dayanışmanın çok büyük rolü var” dedi. /BSGMEDYA





 




Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

İÇİŞLERİ BAKANLIĞI

BİR KİTAP