• https://www.facebook.com/bsgmedya@hotmail.com
  • https://www.twitter.com/bsgmedya@hotmail.com

Eğitim-İş Sendikası Şube Başkanı İlhan Yaşar, Menemen'de şehit edilen Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay’ı ölüm yıldönümünde bir kez daha saygıyla andıklarını belirtti


DEVRİM ŞEHİDİMİZ KUBİLAY’I
SAYGIYLA ANIYORUZ

 


HER ÖĞRETMEN BİR KUBİLAY OLMALIDIR



Eğitim-İş Sendikası Çorum Şube Başkanı İlhan Yaşar, Menemen olayı sırasında şehit edilen Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay’ı ölüm yıldönümünde bir kez daha saygıyla andıklarını belirterek, "her öğretmen bir Kubilay olmalıdır" dedi.

Devrim şehidi Kubilay'ın şehit edilişinin yıldönümü nedeniyle bir açıklama yapan İlhan Yaşar,  "Atatürk İlke ve Devrimleri, cumhuriyetin kazanımları için tehdit oluşturan düşünce ve girişimler, ulusumuzun duyarlılığı ve sağduyusu sayesinde hiçbir zaman amaçlarına ulaşamayacaktır. Kuşkusuz Türk ulusu Yüce Atatürk'ün aydınlattığı yolda ilerleyecek, cumhuriyetimize, ulusal değerlerimize bağlılığını her koşulda gösterecektir" dedi.

 

Eğitim-İş Sendikası Çorum Şube Başkanı İlhan Yaşar açıklamasında şunları söyledi:

"23 Aralık 1930’da Menemen’de bir grup yobazın Cumhuriyete karşı ayaklanarak, Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay’ı, Bekçi Hasan ve Bekçi Şevki’yi katletmesi tarihimizin en acı olaylarından biridir. Cumhuriyet’e ve Atatürk devrimlerine inanmış Mustafa Fehmi Kubilay, bağlı olduğu değerler adına canını hiçe saymış, Cumhuriyet’in korunması uğruna ulusumuzun hiçbir özveriden kaçınmayacağının göstergesi olmuştur.
Kubilay, Ulu Önderimiz Atatürk’ün belirttiği gibi “Cumhuriyet’in hayatiyetini tazeleyen ve kuvvetlendiren” bir simge ve “devrim şehidi” olarak ulusumuzun gönlünde ölümsüzleşmiştir. Yeni harflerle eğitime karşı çıkan gericiler tarafından Kubilay’ın şehit edilmesinin ardından Atatürk yayınladığı taziye mesajında; “……Kubilay Bey şehit edilirken, mürtecilerin gösterdiği vahşet karşısında, ahaliden bazılarının onlara alkışla destekte bulunmaları, bütün cumhuriyetçi ve vatanperverler için utanılacak bir hadisedir…” demiştir.


İşte o gün orada alkışlayan zihniyet bugün hala varlığını sürdürmektedir. Bugün hala Atatürk devrimlerini içine sindiremeyen bazı çevreler, yeni Türk alfabesinin kaldırılmasını, Osmanlıca ve Arapça’nın okullarda zorunlu olarak okutulmasını, karma eğitime son verilmesini talep etmektedir.
Bugün Türkiye Cumhuriyeti, bir yandan uygar dünya ile bütünleşme yolunda ilerlerken, öte yandan Cumhuriyet’in dayandığı değerler sistemine yönelen tehditlere, Atatürk devrimlerini içine sindiremeyen çevrelere karşı da kararlı bir savaş vermek zorundadır.

Türkiye, ulus egemenliğine dayanan, laik ve demokratik bir cumhuriyettir. Bu yapının korunması, Türkiye Cumhuriyeti'nin ülkesi ve ulusuyla bölünmez bütün olarak varlığını sonsuza kadar sürdürebilmesinin en önemli koşuludur.

Eğitim-İş olarak diyoruz ki; her öğretmen bir Kubilay olmalıdır.
Bütün eğitim-bilim çalışanları ve halkımız, bağnaz düşüncelerin, kişi, toplum ve devlet yaşamını etkilememesi için duyarlı olmalı, Türkiye Cumhuriyeti'nin hedeflerini gerçekleştirmesi yolunda ilerici atılımları ilk günkü bilinçle sürdürmelidir.

Atatürk İlke ve Devrimleri, cumhuriyetin kazanımları için tehdit oluşturan düşünce ve girişimler, ulusumuzun duyarlılığı ve sağduyusu sayesinde hiçbir zaman amaçlarına ulaşamayacaktır.
Kuşkusuz Türk Ulusu Yüce Atatürk'ün aydınlattığı yolda ilerleyecek, cumhuriyetimize, ulusal değerlerimize bağlılığını her koşulda gösterecektir. Devrim şehidimiz Kubilay’ı minnetle anıyor, huzurunda saygıyla eğiliyoruz."
(BSGMEDYA)

 

 



320 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

İÇİŞLERİ BAKANLIĞI

BİR KİTAP